'elim erse de gitsem yazsonlarına
yağmur toplanmadan, çakıllar ürpermeden
yetişip kavak hışırtılarına
tutsam avareliğin ipinden
bütün fikirler kalsa, kibir saçsa masalar
otobüsler terlese ya da boyansa ayazla
ne varsa daha geçici körlük gibi
beni şehrin karanlığına alıştıran
kısa gün parkları, yetmezse sinemalar
yürüme mesafeleri ve başka soyutlanmalar
hepsi çul gibi kalsın ardımdan
ve ruhu çıplaklar giyinsin onlardan
kalem oynatmıyorum artık ben
konuşuyorum kağıt üstünden
kırlarda olduğu gibi duygusuz
ama ışıltıyla gelip gitsin mevsimler..'
adnan özer